Hamilelik ve sonrasında depresyon önlenebilir mi?

Haziran 04, 2018 0 Comments

Söz konusu hamilelik olduğu zaman anne ve baba adayları her şeyi kafasına takabiliyor. Haksız da sayılmazlar. Hamilelik öncesi ve sonrasıyla veya doğum anında yaşanacakların stresiyle ilgili sayısız soru işareti oluşturuyor. Aslına bakarsanız bu normal bir dönem ve çoğu ebeveyn bu dönemden geçiyor. Nasıl olacağı, cinsiyetinin ve isminin ne olacağı, kime benzeyeceği ve buna benzer bir çok şeyi daha hamileliği öğrendiğiniz ilk haftalarda düşünmeye başlayabilirsiniz.

Ancak bu durum için alışılagelmişin dışında endişelenen insanlar ve özellikle anne adayları olabilir. Kimsenin üzücü bir haberi nasıl karşılayacağı kestirilemeyeceği gibi, annelerin de hamilelik gibi sevindirici bir olayı nasıl karşılayacağınız bilemeyiz. Mutluluk yerini evham ve endişeye bırakabilir ve hatta bu konu üzerinde giderek yoğunlaşmanın sonu depresyona bile varabilir.

Toplumdaki genel inanış, hamilelik duygusunun her şeyi üstesinden gelebileceği yönünde olsa da, gerçek vaziyet böyle değil ve bazı şeyler değişebilir. Hamilelikten önce depresif hissetmeyen kadınlar hamilelik depresyonu yaşayabilir. Zaten ilaçlar kullanan kadınlar ise bebeklerinde tehlike oluşturabileceğini düşündükleri için ilaçlarını bırakırlar ve böylece daha büyük sorunlar için risk altına girebilirler.

Hamilelikte depresyon, öngörülemez ancak alınabilecek bazı önlemler olabilir. Her şeyden önce annenin her daim pozitif kalması gerekir. Bunun yanında beslenmesine dikkat etmeli ve egzersizlerini düzenli olarak yapmalıdır. Yeterince su içmek bile depresyon ihtimalini azaltabilir. Anne adayının yakınlarından destek görmesi de aynı derecede önemlidir, çevrelerinde daha önce anne olmuş kişilerden ve ailelerindeki kadınlardan hamilelik süreciyle ilgili en temel bilgileri sorup öğrenmeleri içlerini rahatlatabilir.

Hamilelik ve sonrası ile ilgili kitaplar okumak da annenin ruh sağlığını dengeleyebilir ve enerjisini korumasın yardım edebilir. Ve en önemlisi anne adayı içine kapanmamalıdır. Bunun için doğum sınıflarına kaydolabilir veya çevresindeki anne adaylarıyla buluşmalar düzenleyebilir. Doğum öncesi egzersiz sınıfları da annenin, hem aktif kalmasına hem de sosyalleşmesine yardımcı olabilir.

Hamilelik sonrasında depresyon genellikle öncesinden sinyal vermektedir. Yani hamilelikle birlikte değişen hormon seviyeleri bu durumun temelini oluşturabilir. Hamilelik sonrasında depresyonun önlenmesi için daha hamilelikten itibaren duygu halini yüksek tutmak önemlidir. Annenin gereken desteği herkes tarafından görmesi gerekir. Özellikle eşiyle arasındaki ilişkinin dayanışma içinde ilerlemesi annenin moral seviyesini yüksek tutmasına yardımcı olabilir. Ayrıca anne, baba adayı ile aynı duygular içinde olduğunu bilmeli ve duygularını paylaşmaktan çekinmemelidir.

Hem hamilelikte hem de hamilelik sonrasında (postpartum) yaşanan depresyon; genel ruh halinde dalgalanmalar, asabiyet, uyku hali, baş ağrısı, kalp çarpıntısı, üzüntü, sürekli mutsuz olma durumu, göğüs ağrısı ve ilgi kaybı ile kendini gösterebilir. Hamilelik öncesi ve sonrasında sigara kullanmak ve alkol tüketmek gibi etkenler de annenin ruh durumunu kötü etkileyebilir.

Annenin yaşadığı her sorun aile içinde de sorunlara yol açabilir. Bazı durumlarda postpartum depresyon eşleri uçurumun kenarına bile sürükleyebilir. Eşiyle olan iletişiminin bozulması, zaten annelikte de başarılı olamadığını düşünen anneyi çok olumsuz şekilde etkileyecektir.

Bu durumda hem aile bireylerinin hem de babanın, eşine gereken anlayışı göstermesi gerekmektedir.

Kaynaklar:

https://www.health.harvard.edu/womens-health/depression-during-pregnancy-and-after

Hamilelikte ve Sonrasında Depresyon