GLUTENSİZ BESLENME SADECE ÇÖLYAKLILAR İÇİN DEĞİL, BİRÇOK KİŞİ İÇİN FAYDALI OLABİLİR

Nisan 23, 2017 1 Comments


GLUTENSİZ BESLENME SADECE ÇÖLYAKLILAR İÇİN DEĞİL, BİRÇOK KİŞİ İÇİN FAYDALI OLABİLİR


2009 yılından bu yana, glutensiz beslenmeyi tercih eden Amerikalıların sayısı üç katına çıkarken, çölyak teşhisi koyulan insanların sayısında bir artış olmadı.

Çalışmalar gösteriyor ki, çölyak hastalığı testi negatif çıksa da, birçok kişi glutenin kötü etkilerinden muzdariptir.

Dr. Joseph Mercola


Son yıllarda, glutensiz beslenme oldukça yaygınlaştı, ve yapılan son araştırmalara göre, çölyak hastalarının sayısı artmazken, glutensiz beslenen Amerikalıların sayısı üç kat artmıştır.


Glutensiz beslenme özellikle beyaz Kafkas ırkı kadınları arasında ve 20-39 yaşları arasındaki genç yetişkinler arasında popülerdir.


Fakat bir yiyeceğin glutensiz olması, onu otomatik olarak sağlıklı yapmaz. Dışarıda çok fazla glutensiz abur cubur var.

Birçok insan için, karbonhidratları tamamen kesmek, aynı zamanda o insanlar için sağlığa giden en iyi yoldur. Bu karbonhidratlara tahıllar da dahildir. Sadece buğday değil, tüm tahıllar insülin değerinizi fırlatacaktır, insülin ve leptin direncinin oluşmasına katkıda bulunacaktır.


GLUTENSİZ BESLENME BOŞ BİR HEVES Mİ?


Bazı doktorlar glutensiz beslenmeyi reddederken, bir taraftan da giderek artan sayıda kitapta da, glutenin birçok sağlık sorunuyla bağlantısını gösteren çalışmalar yayınlanıyor. Bunlar arasında gut, nörolojik hastalıklar, alerjiler, otoimmün hastalıklar sayılabilir.


Bu kitaplardan biri de ( Ç.N.: Ülkemizde "Tahıl Beyin " adıyla yayınlanan ) Dr. David Perlmutter'in "Grain Brain" kitabı. Dr. Perlmutter bir nörolog, kitabında işlenmiş tahılların bunamaya nasıl sebep olduklarını anlatmış.


Benim bu konuyla ilgili olan kitabım, " The No Grain Diet " 2003'te yayınlandı. Sepesifik bir sağlık problemi olan kişilerde, yaptığım ilk müdahale hemen o kişinin diyetinden gluteni çıkarmak olur. 13 yıllık kitabımda da belirtildiği üzere, sadece glutenli olanlar değil tüm tahıllardan uzak durmak herkese faydalıdır. Böylece vücut yağı çok daha iyi yakar. Ayrıca sağlıklı yağ temizleyicidir ve vücudunuz için daha etkili bir yakıttır.


ÇÖLYAK HASTALIĞI BUĞDAY ALERJİSİ VE GLUTEN HASSASİYETİNE KARŞI


Çölyak hastalığı otoimmün bir hastalıktır. Çölyak hastaları, buğday ve diğer tahıllarda bulunan gluten nedeniyle birçok sindirim sorunu yaşarlar ve diyetlerinden gluteni %100 çıkarmaları bu insanların sağlığı için hayati önem taşır.

Birçok kişide de, değişik seviyelerde gluten intoleransı ya da hassasiyeti vardır. Bu insanlar glutensiz beslendiklerinde daha iyi hissederler. Eğer buğdaya alerjiniz varsa, buğday tüketmek otoimmün bir reaksiyona sebep olabilir. Bu durum, lgE denilen antikorların ya da diğer bağışıklık sistemi belirteçlerinin ölçümü ile tespit edilir. Diğer yandan, gıda intoleransı, yiyecekleri sindirmek içşn gerekli olan bir enzimin eksikliğinden kaynaklanır, vücutta genel yangıya sebep olur. Semptomları daha yavaş seyreder ve teşhis etmek daha zordur.


İshal ya da kabızlık, şişkinlik, baş ağrısı, anksiyete ve bitkinlik gıda intoleransının yaygın semptomlarıdır. Ama bu semptomlar hemen ortaya çıkmayabilir, bazen 3-5 saat, bazen de günler sonra belirtebilir. Araştırmacılar gluten hassasiyetinin gerçek olduğunu belirtiyorlar, ve popülasyonun %6'sını etkileyebileceğini ekliyorlar.


GLUTEN HASSASİYETİ GERÇEK !!


WebMD:7 de yazıldığına göre:

"Çölyak hastası ya da buğday alerjisi olmadığı halde, bazı insanlar glutenli gıdalar tükettikten sonra, vücutlarında acı veren değişiklikler olur.


Araştırmacı Armin Alaedini ; "Bunu neyin tetiklediğini bilmiyoruz, ama bu çalışma ilk kez göstermiştir ki; bu bireylerde net bir şekilde biyolojik değişiklikler bulunmaktadır.

Çalışmalarımız sayesinde bu durumu daha yakından tanıyabileceğiz. Bu gerçek bir durum. "

Gluten hassasiyeti olan insanların geçirgen bağırsak duvarı olduğu tespit edilmiştir. Bu kişilerde, geçirgen bağırsak nedeniyle, yüksek sayıda mikroorganizma dolaşıma geçer. Kanda bu mikroorganizmaların bulunması, bağışıklık sisteminin vücutta yangıya sebep olmasını tetikler.


GLUTEN HASSASİYETİ VE FODMAP REAKSİYONLARI


Buğday alerjisi, buğdayın içindeki belli proteinlere karşı vücudun gösterdiği bir reaksiyon iken, çölyak hastası olmadan glutene hassasiyet oluşması da yine proteinlere karşı bir reaksiyon olabilir. Ya da oligo-di-monosakkarid ve poliol ( FODMAP) olarak adlandırılan karbonhidratların zayıf emilimi de gluten hassasiyetine sebep olabilir.


FODMAP ( fruktoz, laktoz, galaktan ve poliolleri içeren), ince bağırsakta çok zor emilen ya da hiç sindirilemeyen şekerlerdir. Gluten hassasiyetine çok yakın semptomlara sebep olabilirler. Ve FODMAPlar çoğunlukla gluten de içerdikleri için, birbirinden ayrılması zor iki problem ortaya çıkarırlar.


GLUTEN HASSASİYETİ ÇOK SAYIDA İNSANI ETKİLEYEBİLİR


Gluten, glutenin ve gliadin moleküllerinden yapılan bir proteindir. Aslında elastik bir yapıştırıcının sıvı formu gibidir. Gluten; buğdayda, çavdarda, arpada, yulafta ve kızıl buğdayda bulunur.


Aynı zamanda işlem görmüş gıdalarda gizlenmiş olarak karşımıza çıkabilir gluten. Örneğin; nişastalar, malt, hidrolize sebze proteini (HVP), dokulu sebze proteini (TVP) ve doğal aromalar.


Eğer araştıracak olursanız, gluten içeren tahılların düzinelerce hastalığa ve sağlık sorununa yol açtığını göreceksiniz. Bunların en başında da nörotoksik olması geliyor. Dr. Perlmutter Grain Brain ( Tahıl Beyin) adlı kitabında, glutenin ve kazeinin ( süt ve süt ürünlerinde bulunan bir potein) özellikle nörolojik etkisini incelemiştir. Ve bu ikisinin hem beynimizi etkilediğini hem de otoimmün hastalıklara yol açtığını belirtmiştir.


Dr. Alessio Fasano'ya göre ise; gluten hassasiyeti sanıldığından daha yaygındır. O'na göre, hepimiz bir derecede glutenden etkileniyoruz. Çünkü hepimiz bağırsaklarımızda, glutenden dolayı zonulin denilen bir madde üretiyoruz.


Buğdayda, arpada ve çavdarda bulunan gluten, bağırsaklarınızı daha geçirgen yapar bu da proteinlerin kan dolaşımına geçmesine neden olur. Bu bağışıklık sisteminizi harekete geçirir ve vücutta kronik yangıya ve otoimmün cevaba neden olur. Yeni kitabı "Gluten Freedom" da Dr. Fasano şöyle demiştir:


" Gluten hassasiyetinin varlığı gösterilmiştir. Gluten hassasiyeti, insanları çölyak hastalığından 6-7 kat daha fazla etkilemektedir."


BUĞDAY SAĞLIĞINIZI NASIL ETKİLER?


Buğday batı dünyasında en çok yetiştirilen bitkidir. Fakat bugün yetiştirilen buğday, atalarımızın yetiştirip yediklerinden daha farklıdır. İşte bu farklılıklar gluten hassasiyetinin artışını açıklar:


Hibritleştirme buğdayın içindeki gluten oranını artırmıştır.

19 yy.'a kadar, buğday tıpkı diğer tahıllar, fasulyeler ve yemişler gibiydi. Saf buğday unu son 200 yılda rafine beyaz una dönüştü.


Glifosat (tarım ilacı) bulaşması da çölyak hastalığı, buğday alerjisi ve buğday hassasiyetinin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Roundup tarım ilacının aktif maddesi olan glifosatın kullanımı, son 15 yılda çarpıcı bir şekilde artmıştır.

Dr. Stephanie Seneff, özellikle GDO'lu mısır, soya ve buğdayda, glifosat kullanımı ile çölyak hastalığının artışı arasında kuvvetli bir ilişki olduğunu belirtmektedir.

Prolamin diye adlandırılan gluten proteinleri, bağırsak geçirgenliğini artırarak bağışıklık sisteminizi harekete geçirir. Bağırsaklarınızdaki bu geçirgenlik, sindirilmemiş gıdaların, bakterilerin ve sindirim artıklarının dolaşıma geçmesine neden olur, buna geçirgen bağırsak denir. Bu yabancı maddeler bağışıklık sisteminizi zorlar ve kronik yangıya sebep olur.


Gluten aynı zamanda bağırsaktan kaynaklandığını hemen anlayamayacağınız başka sağlık sorunlarına da sebep olur. Bunlara örnek olarak akne, atopik dermatit, tekrarlayan aftöz ülser (aft), vitiligo rahatsızlıkları verilebilir.


GLİYADİNLER BİRÇOK SAĞLIK SORUNUNDAN SORUMLUDUR


Buğdayda bulunan iki madde, gliyadin ve lektinler, birçok hücresel sorunla bağlantılıdır. Gliyadin glutende bulunan birincil derecede immünotoksik maddedir ve en çok zarar verenidir. Çölyak hastalığında, gliyadin, bağışıklık sistemini tetikleyerek, bağırsaklardaki villusların zarar görmesine sebep olur.


Gliyadin buğday ekmeğine esneklik veren maddedir ve bağırsak proteini olan zonulin adlı maddenin üretiminin artmasına sebep olur. Bu madde bağırsak duvarı hücrelerinin arasındaki boşlukların artmasına sebep olur. Yüksek seviyelerdeki gliyadin antikorlarının, şizofreni gibi psikriyatrik hastalıklarla bağlantılı olduğu gösterilmiştir.


Kanda gliyadin bulunması, aynı zamanda bağırsak geçirgenliğinin de göstergesidir. Kişinin çölyak hastası olup olmadığından bağımsız olarak gösterilmiştir ki; gliyadin, zonulin maddesinin fazla salgılanmasına neden olur. Gliyadin aynı zamanda, bağışıklık sisteminizin sinir sisteminize saldırmasına sebep olur.


Şizofreninin yanında gliyadin otizme de sebep olabilir. 2004 yılında yapılan bir çalışmada, otizmli çocuklarda gliyadine karşı oluşan antikor seviyelerinin yüksek olduğu gösterilmiştir.

Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite davranış bozukluğu olan birçok çocuk, tahılların çoğuna özellikle buğdaya karşı hassasiyet gösteriyorlar. 2011'de yapılan bir çalışmada, dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğu olan ve çölyak hastalığı olan kişilerde, 6 ay boyunca uygulanan glutensiz beslenmeden sonra belirgin şekilde olumlu değişimler gözlenmiştir. Sedef hastalığının da gliyadinle bağlantılı olduğu tespit esilmiştir.


LEKTİNLER HAYATINIZI NASIL ETKİLER?


Lektinler, bitkilerin kendilerini korumak için kullandıkları protein yapılarıdır. Lektinlerin en yüksek konsantrasyonda bulundukları durum, bitkilerin tohum halidir. Ve ishale sebep oldukları bilinir. Lektinler geniş aralıkta pH ve ısıya dayanabilirler. Bu yüzden filizlendirmek, fermente etmek ya da pişirmek onların hasta edici etkilerini yok edemez.

Lektinler sindirilmek için çok serttirler, vücutta birikip biyolojik

süreçlere müdahale edebilirler. Lektinlerin sebep oldukları rahatsızlıklar şöyledir:


Vücutta genel, kronik yangıya sebep olur

İmmün sistemi harekete geçirir

Nörotoksiktirler. Beyin duvarını geçerek sinir hücrelerine zarar verirler.

Eksitotoksite, beyinde hasarla sonuçlanan, sinir ucu reseptörlerinin aşırı çalışmasıyla alakalı bir süreçtir.

Sitotoksiktir.

Endokrin bozulmasına sebep olarak, kilo almaya, insülin ya da leptin direnci gelişmesine sebep olabilirler.

Kardiyotoksisite

Sindirim sisteminde rahatsızlıklara sebep olurlar.


GLUTEN HASSASİYETİ VE ÇÖLYAK HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR


Gluten hassasiyeti ve çölyak hastalığının tedavisi glutensiz beslenmedir. Ağustos 2013'te FDA bir besinin glutensiz olması için gerekli şartları şöyle açıklamıştır:


* Doğal yapısında gluten olmamalıdır. Örneğin: pirinç, mısır, kinoa, sorgum, keten tohumu, amarant gibi. ( Ç.N. Canan Hocamız, tüm tahıllarda az da olsa gluten olduğunu ve eğer hastalık durumu varsa, tüm tahılların diyetten çıkarılmasını söyler. )

* Gluten içeren herhangi bir tahılın glutenden bir şekilde arındırılarak glutensiz besin üretilebilir. Bu besindeki kabul edilebilir gluten miktarı 20 ppm'i geçmemelidir.

Tecrübelerime göre, hemen hemen herkes tahıllardan uzak durduğunda faydasını görür. Gluten hassasiyetiniz olsa da olmasa da. Çünkü tahıllar yüksek miktarda karbonhidrat içerirler. Ve bunlardan uzak durmak mitokondriyal fonksiyonu olumlu yönde geliştirir. Bu sizi insülin direncinden, fazla kilo almaktan, yüksek tansiyondan, tip2 diyabetten ve hatta kalp hastalıkları ve kanser gibi daha ciddi sağlık problemlerinden korur.

 

Sagliklimiyim.Com Ne Kadar Saglikliyim

1 yorum:

  1. Nice post! This is a very nice blog that I will definitely come back to more times this year! Thanks for the informative post. This Blog is interesting
    Document Translation Services

    YanıtlaSil